13 Aralık 2010 Pazartesi

bazen düş-tüğümde.

odamı sallayınca içinden sen düşüyorsun. bazı zamanlar çok özlüyorum. hepsi senden kalan şeyler. paldır küldür herşeyi atarken artık hiçbir şeye dokunmuyorum odamda. sadece düzeltip yerlerini değiştiriyorum. hayatımın da öyle. özlüyorum. sonra geçiyor. sabah oluyor. sabah olunca hep bir işim oluyor. şarkılar da değişiyor. kış geldi. bugün seninle tanışmama 12 gün vardı iki yıl önce. iki yıl önce hayatımda herşey başka bir yerdeydi. şimdi bambaşka bir yerde. büyüyoruz. değişiyoruz. herşey bitiyor. yeniden başlıyor. ben özlüyorum. sonra geçiyor. senden ayrıldığım için pişman da değilim üstelik. bir kez yaşadığım o şeyin bu kadar erken olması beni şaşırtıyor. sanki bundan sonraki tüm kışlar bomboş geçecek ve hiçbiri sana benzemeyecek gibi. zaman geçiyor. ben gidiyorum. çok az kaldı. iki kış daha geçecek. sonra ben çok uzakta olmuş olacağım. bunları yazarken ne hissettiğimi bile bilmiyorum. bilmediğim çok şeyin arasında en çok seni biliyorum. seni biliyorum: varsın. varlığına inanıyorum. seni seviyorum ve özlüyorum. ama uzakta kalmak benim kaderim. hem de bile bile.

Hiç yorum yok: