17 Şubat 2009 Salı

Çift


Hayallerimi iki başa sığdırdım. İki kalbin içinde geleceğim. Hayallerim iki kişi, geleceğim de öyle. Yarın iki kişi. Ben ki içinde yarın olduğu hayallerdeki benciller bencili; hepsini eşit paylaştırdım. Yarınımızı ikiye böldüm. Gördüm ki böylesi daha büyüleyici. İki ömür biçilmiş gibi hissettim. Hayallerim iki kişinin. Mutluluğum, zaferlerim, yenilgilerim, heyecanlarım. Hepsi çift. Bizim gibi. Yarınım iki tane. Her günüm, her anım, her senem çift. Çift bir hayat var gözümde. İki kişinin omuzlarında. Ondan ayrı tutabildiğim bir düşüm yok. Onu dışarda bırakabildiğim bir hayalim yok. Onsuz hiçbir şey olmaz oldu. Hepsi tek oldu. Yani yarım. Çift olmayan her duygu yarım gözümde. Her sevinç eksik, her hüzün az. Tam olmabilmesi için onun olması gerekli oldu.
Zaman ömrümü ikiye katladı. Beni ise parçalara bölüp, küllerimi denize döktü. Son yok hiç gözümde. Sonu unuttum. Son verdim tekil kaygılarıma. Birinci çoğul şahıs kurduğum cümleler. Gördüğüm rüyalar ikinci çoğul şahıs, gelecek zaman.
Bir ev var tümleçte. Bizim olan. İkinci çoğul şahıs, gelecek zaman. Bizim evimiz. Onun istediği gibi bembeyaz. Ya da benim istediğim gibi temiz tutabileceğimiz kadar beyaz. Biriktirdiğimiz kitaplar çeyizimiz. Bizim evimiz, kitaplarımız, filmlerimiz, şarkılarımız, hayallerimiz. Bizim. İçinde büyüdüğümüz, hayallerimizi büyüttüğümüz evimiz. Dışardan korunduğumuz, bize ait olmayan, bizim olmayan, canımızı acıtan her şeyden saklandığımız evimiz. Yuvamız. Kendimiz ailemiz. Bir üçüncüye daha ihtiyaç duymadığımız, yarattığımız dünyanın huzurunu bulduğumuz, güldüğümüz, ağladığımız, yemekler yaptığımız, filmler izlediğimiz evimiz. Bizim.
Küçücük bir dünya kurmak istiyorum şimdi gelecek zamanın ikinci çoğul şahsında. Bize ait olan. Bizim olan. Küçücük bir dünyanın küçük bir hayat yaşayan küçük insanları olmalıyız onla. Böyle mutlu oluruz anca. Nerde, ne zaman, nasıl olacağı mühim değil. O evin dışında kalmış, herhangi bir dil konuşulan, herhangi insanlar umurumuzda değil.
Beyaz bir ev. Bembeyaz bir huzur. Onun istediği kadar beyaz veya temiz tutabileceğimizi düşündüğüm kadar beyaz. Öyle veya böyle bizim olan beyaz. Bize ait olan, bizim olan.
Ömrümü iki kalbe sığıdırdım. İki canla donandım tepeden tırnağa. Telaşlarım, mutluluğum, kargaşam ve hayallerim çift.
Ve bir ev var yarında. Beyaz. Kimsenin giremeyeceği, huzurumuzu bozamayacağı, canımızı acıtamayacağı kadar beyaz.