9 Eylül 2008 Salı

Eylül *

{Eylül'e ara vermeye çalışmak}

Üzerimde yarı anlamlı yarı anlamsız bir hüzünle uyanıyorum birkaç sabahtır. Zor uyuyorum ve uykumu alamıyorum dolayısıyla. Ama erken kalkmak zorundaydım bu sabah. Biraz daha erken. Garip hisler dolanıyor tepemde. Günlerim anlara bölündü yine. An oluyor oluyorum. An oluyor gidiyorum. Böyle birşey işte. An oluyor anlatamıyorum. Birkaç sabahtan daha erken kalkmalıydım bu sabah. Yine üzerimde aynı his, rüyaların getirdiği garip hesaplaşmalar, kurgular. Kafamın içinde bir düğün, bir şamata. Onlarca ağız konuşur oldu bir anda. Susana susturana aşk olsun.
Bu sabah erkenden uyandım ve çocuk esirgeme kurumuna gittim. İlk dersimdi ve fena halde heyecanlıydım. Bir an kafamı temizleyip, sükuneti sağlayıp girdim kocaman kapıdan içeriye. Neler olacağını çok merak ediyordum. P. Hanım'la konuştum daha önce ilk ders için. Çocukların kafasında garip soru işaretleri olmasın, daha önce ne olduğunu bilmedikleri birşeyle karışılaşmaları canlarını sıkmasın diye kahvaltıda tanışmak istedim. Kahvaltıda onlarca çocuk. Şaşkın bakışlar. Bir çoğu saçıma takıldı ama bunu farkettim hemen =)
Sonra konuştuk biraz. Onların pek konuşmaya niyeti yoktu tabii. Sonra yirmisiyle ilk derse başlamak için spor salonuna geçtik. Sevdikleri şarkıcıları sordum. Biraz hayalkırıklığı yaşayınca bir cd seçtim ve koydum teybe =)
İsteyen bugün sadece dersi izleyebilir. Bugün içinizden gelmiyorsa bir köşede oturup bizi izleyebilirsiniz dedim. Ve dememle en gerideki sarı saçlı veled, ben istemiyorum diye çemkirdiı. Resmen küfür etmişti =)
Sadece o istemedi derse katılmak. Bir köşeye geçti ve oturdu. Oturduğu anda da bizden tamamen koptu. Umurunda bile değildik. Peki o zaman derse başlayalım ama biz ara verene kadar dışarı çıkmak yasak demiş bulundum. Kendimce saçma bir yasak koymuştum. Belki sinir olmuştum bu kız çocuğuna bilemiyorum. Yaklaşık on dakika sonra dışarı çıktı, biraz sonra geri geldi. Kendi kendine birşeyler yapıyor, bizimle hiç ilgilenmiyordu. Ben de sadece onunla ilgileniyordum. Ve ilk dersten adamımı bulmuştum. Bu küçük veled süper anarşist ruhuyla ve beni zerre kadar siklememesiyle gözlerimi kamaştırdı. Dünyalar güzeli, beline kadar sarı saçları, enteresan bakışlarıyla E. dokuz yaşındaydı. Sayesinde dokuz doğurdum bir saat boyunca.
Onun dışında diğer çocuklar tatlıydı. Sürekli ne yapıyoruz biz ifadesini taşıyanlar da vardı. Bir kaçı da istekli. Garip günler yaşayacağımı hissederek ilk dersi bitirdim. Çocuklarla sohbet ettim biraz. E çoktan tüymüştü =)
Eve gelip ardından işe gitmek ve bire kadar çalışmak oldukça koydu. Ama şu sıra başka şeylerin koymasına ihtiyacım olduğunu hissettim. E.'i tavlayacağım bir ara.