31 Ağustos 2008 Pazar

Her sözde nefesim bir kez daha kesildi. Söylenen her sözle. Üzerime düştü yavaş yavaş. Öldüm sonra yine. Ezildim koca bir yükün altında. Böyle olmamalıydı. Bu kadar kirlenmemeliydi hiç birşey. Öyle dememeliydim. Asla görmemeliydim. Böyle olmamalıydı. Hayat bu kadar acımasız olmamalıydı. Masallar böyle söylemiyordu. İyiler kazanmalıydı. İyiler kazanmak için kötü olmamalıydı. Masallarda kötüler hep kaybederdi. İyiler kazanmalıydı.
Üzerime düşen şey şimdi neyse işte adını koymuyorum. Yükünü hissediyorum sadece omuzlarımda. Hayat biraz daha zor bundan böyle. Hep içimde kalacaktır bu yük. Toprağa yaptığım bu baskıyla gün olup gireceğimdir içine. Hayatı iki bacak arasına sıkıştırıp kolaylaştıramadım. Bunu başaramadım. Hiçbir zaman da yapamayacağım ve üzerime düşenlerle yaşamaya devam edeceğim.
Böyle olmamalıydı.
Ben böyle olduğunu hiç bilememiştim. Büyük sözler etmeden de büyük hayatlar yaşanabilir. Birileri yaşıyordur mutlaka..
Ne yapacağımı bilmiyorum. Hiçbir sorunun cevabı yok. Soruları soracak adam yok. Bir kaç kelimeyi bir araya getirerek cümle kuracak cesaret yok. Yük var üzerimde. Kocaman. O kadar büyük ki gözümde.
Ben böyle olacağını hiç düşünemedim. Biri geldi. Hayat bitti. Sonra o gitti.
İyi ki gelmiş. Ölümü gördüm hayatta.
Bu kadar basitmiş koca ömür. Hayaller veya inançlar yok artık gözümde. Bir avuca sığdırdım ömrümü. İki dudağın arasına sıkıştırdım hayatımı... Kimse anlamaz. Artık anlatmaya da çalışmıyorum.
Susuyorum... En çok susuyorum. Masallara inanacak kadar aptal olmaya çalışıyorum. Yalanlar duymak istiyorum.
Kimse bilmez, kolay benim hayatım bu kadar. Anla biter. An gelir biter.