17 Ağustos 2008 Pazar

Özlenen İnsanlar

Bitsin artık dedim üç yıl boyunca. Bitsin. Bitsin ki gideyim. Ne işim var benim burada dedim tam üç yıl boyunca. Ve bitti.
Üzerinden kısa bir zaman geçtikten sonra üniversite arkadaşlarımla buluştum bugün. Ne kadar özlemişim herkesi. Ne kadar çok şey yaşamışız birlikte. Ne çok anı biriktirmişiz. Anlattıkça güldük, hüzünlendik sıcaktan hepimiz fena halde haşatken.
Bazısı tatilden yeni gelmiş. İş güç bakınıyor kendine. Malum mezunuz artık. Bazısı ise çoktan iş adamı-kadını olmuş bile. Hatta işten çıkıp yeni işe girenler bile var. Anlatacak o kadar çok şeyimiz var ki birbirimize. Bakıyorlar suratıma tatlı tatlı.
" E bitti sonunda okul, hem artık istediğin bölümü kazandın. Ne kadar mutlusun değil mi? İstediğin herşeyi yapıyorsun tek tek. Ne kıskanıyoruz seni. " Durdum uzun uzun.
Yaptım gerçekten. Bitirdim. Kaçmadım, savaştım. Biriktirdim birsürü iyi kötü şey. Ve istediğimi yaptım. Ara vermeden hayata.
" Ne kadar küçüksün daha. Ne kadar şansılısın. Neler yapacaksın oğlum. Götümüz tavan yapacak seninle" dediler. Güldüm onlarla. Askerlik muhabbetine bile katılamadım. Bazısı yakında asker olacak çünkü. Asker yolu bekleyeceğiz bölümce. Biz bölüm olarak yerdik her haltı zaten. Birlikteyken güçlüydük. Herşeye rağmen mutluyduk. Mutluyum onlarla. Uzaklaştım bugün biraz hayattan.
Kimi evlilik üzerine ufak girişimlere bile başlamış. Sonbahar'da nişanı olan bile var. Kocaman adamlar ve kadınlar benim bölüm arkadaşlarım. En küçüğü benden üç yaş büyük. En kısaları benim hatta içlerinde.
Mutluydum bugün. Hayatımın geçen bir bölümünü gördüm onlarla. Üç yılımı dinledim onların ağzından. Akıllarında kalan çok şey var benle ilgili. Birincisi klasik Olympia formu. Sırtında çantasıyla İstanbul- Sakarya arasında her an mekik dokumaya hazır. Seyyah derlerdi bana okuldayken. Az imza atmamışladır benim için.
Ne özlemişim hepsini. Ne kadar güzel insanlar tanımışım. Bütün gün ayağı yanmış it gibi dolaştık yolda. Birbirimize doyduk. Şehirdışındakileri aradık, nispet yaptık.
Hepsinin hayatını izledim tek tek. Ne değişmişiz kısacık zamanda. Yeni işler, yeni aşklar peşine düşmüşüz. O küçücük şehirden hayatın içine düşmüşüz. Zor ayrıldık birbirimizden. En kısa zamanda diye başlayan cümleler kurduk. Sarıldık... Sarıldık.