28 Ekim 2008 Salı

Savaş, Kadın ve Diğerleri

Kim başlattı, kim kötüydü?
Nasıl oldu da benim yurdum vahşeti gördü.
Ölü oğlunun ceketindeki eksik düğmeye ağlayan anne.
Parçalanmış bebeğine bez bebek diker
Hergün bir tane...

İçimde nedenini bilmediğim bir gerginlik vardı. Teması savaş olan oyunlarda hep olur bu bende. Alışkınım. Hele ki sahnede "çok şey beklediğim" bir oyuncu varsa bu gerginlik daha da büyür. Savaş ve Kadın oyunun adı. Hem savaş hem kadın. Gerilmek için fazlasıyla yeterli. Ha bir de balkanlar tabii. Çocukluğuma denk gelir. Oldukça geriye dönmem lazım, duygu belleğimi yoklamam lazım anlamam için. Balkan müzikleri dinledim. Biraz baktım yakın tarihe. Mostar'a göz attım. Fotografları elledim az biraz. Ama en çok balkan müzikleri dinledim.

Oyunumuzun başlamasına 5 dakika kalmıştır, lütfen cep telefonlarınızı ve çagrı cihazlarınızı kapalı tutunuz. İyi seyirler.

Dakika bir gol bir sahnede akordiyonuyla Muzaffer Berişa, sesiyle Aslı İçözü.. Ve balkan şarkıları. Oyunla sözleşmişiz gibi.. Ve ben de eşek olmadığımdan derhal giriyorum oyunun içine.. İlk sahneler olayın nereye gideceği konusunda hiç bir ipucu vermiyor. Özenle saklanmış hikaye. Sadece olağanüstü dekora kitleniyorum.. Son yıllarda gördüğüm en yaratıcı dekorla karşı karşıyayım. Pratik ve estetik. Tavandan dökülen kumaşlar sahneyi mekanlara bölüyor. Öylesine şık ki. Taciser Sevinç'i fena halde alkışlamak geliyor içimden...

Balkanlar... Onlarca milletin, ölürcesine birbirini suçladığı. Bir arada yaşatılamayan insanlardan oluşan tarihin en kanlı sahnelerine ev sahipliği yapmış bir savaş filmi seti.

"Kadınların dörtte ikisi tecavüzcülerini teşhis edebiliyor. Çünkü tecavüzcüler, ya okul ya iş ya da mahalle arkadaşları." Savaşın çirkinliğini, senebesene bu topraklarda bıraktığı acıları dinliyoruz savaş maduru, tecazüve uğramış bir balkan kadınından. Ona eşlik eden Amerikalı psikolog Kate. Bambaşka hayatlar yaşamış bu iki kadının iç hesaplaşmasını izliyoruz, fonda askerlerin ayak sesleri..

Bambaşka hikayelerin başka kahramanları olan bu kadınların dünyaya "kadın gözüyle" bakışını izliyoruz dakikalarca. Savaşın gölgesinde "zoraki" bir dostluk kuruluyor. Erkeklerin dünyasındaki erkekçe savaşlarda kadınlar anlatıyor erkekleri. Balkan insanlarını, arkadaşından, komuşusundan gördüğü zulmü. Uzak diyarlardan basılan tuşlarla bir oyun oynanıyor bu topraklarda. Kadınlar sanıldığı kadar aptal değil ama. Olan bitenin -veya bitemeyenin- farkında hep. Bir kin bazen de alaycı bir tavırla bahsediyor kadın balkanlardan. Sırplardan, Boşnaklardan, Müslümanlardan..

Hespi tatlı insanlardır! "amma.." diyor balkan kadını. Hastanede çaldığı felekten bir gecede. İşte balkanları özetleyen de bu balkan kadını için. "Amma" Ha bir de televizyon. Pespembe diziler.

Oyunun sonlarına doğru hamile olduğunu öğreniyoruz Balkan kadınının. Nefretle reddediyor bu bebeği.. Kate ise doğurması konusunda ısrarlı "Senin karnında bir toplu mezar var. Bu bebeğin babası savaş diyor" Tüylerim diken diken oluyor...

Yazan: MATÉI VISNIEC

Yönetmen : Orhan Alkaya

Oyuncular :Aslı İçözü, Aslı Öngören


Kendi adıma sezona iyi başlıyorum Savaş ve Kadın'la.. Ha bir de oyun Pippa Bacca anısına..


Pippa Bacca;Dünya barışı için italya' dan yola cikip da turlu turlu ulkelerden gecip beyrut' a ulasmayi isterken, guzergahinda yer alan, bastirilmis duygularina karsi koymayi beceremeyen erkeklere sahip , yasamayi istedigi seyi istedigi sekilde yasamanin gunah sayildigi, her seyin goze battigi, kadinlarin ozgurce giyinip sokaklarinda dolasamadigi, kimi kaldirimlarinda otobus bekleyen kadinlarin bile icinde erkek suruculerin bulundugu arabalar ile rahatsiz edildigi, tum bunlara benzer saymaktan utandigim ama hepimizin cok iyi bildigi bircok igrenc durumla karsilasilabilecek bir ulke de tecavuze ugrayarak oldurulmus italyan sanatci.

Savaşımızın başlamasına 5 dakika kalmıştır, lütfen cep telefonlarınızı ve çagrı cihazlarınızı kapalı tutunuz.

İyi seyirler.