23 Temmuz 2008 Çarşamba

sana bir resim çizemem

Tertemiz yaşamak değil niyetim. Hem tertemiz yaşamak nedir ki? Duvarları beyaza boyamak mı? Tertemiz olmak istemedim hiç. Lekesizse ellerim, etkisiz eleman oluşumdandır. Temizliğimden değil. Kimsenin canını acıtmak istemedim mesela. Kimsenin uykusuzluğu olmadım. Kimseyi ağlatmadım. Bunu isteyerek yapmadım. İstemediğim için de yapmadım. Bu böyle. Ben böyleyim. Etkisizim yani. Kimseyi etkilemeye çalışmadım çünkü. Düşünmedim hiç birini veya birilerini etkilemeyi. Etkim altında bırakmayı. Aşık edemedim kimseyi kendime. Bunu yolunu da düşünmedim hiç. Kirlenmedim daha önce. Kirlenecek kadar akıllı olamadım çünkü. Benim olsun istedim. Bana söylendiğine inandım bazen. Öyle olmadığını anlamam için fazla zaman gerekmedi çoğu zaman.
Tertemiz değilim ki ben. Lekeli aşklarım var çok fazla. Rengarenk boyadığım tablolarım var. Bir tek beyazdan yoksun bıraktım onları. Kullanmadım hiç. Ama herkes bembeyaz gördü durdu. Belki de o yüzden bir anlam yükleyemedi. Belki o yüzden etkilenmedi bu resimden. Hokka gibi bir burnum yok benim. Güzel ayaklarım, karizmatik bakışlarım, selvi gibi boyum da yok. Çizdiğim resimlerde ben bedenimle buyum dedim hep. Ruhumla da. Anlayamadı kimse. Belki ben anlatamadım. Anlatmanın yolunu bilemedim belki. Uzak durdum hep. İçimde bitinceye kadar bekledim. Hiç ayrılmadı aşık olduğum benden. Çünkü aşık olduğum hiç benim olmadı. Bu yüzden kutsal aşklar yaşadım. Bu sebeptendir ki şarkılar söyledim yol boyu. Ama hiç temiz kalmadım ben. Temiz kalmanın yollarını düşünmedim. Kimsenin canını acıtmadım veya kimsenin uykusuzluğu olmadım.
Kirli bu şehir. Bu yollar, evler, insanlar kirli. Temizliğin değeri yok hiç gözümde. Can acıtmaz çünkü temizlik. Kirdir akılda kalan. Lekesiz etkisizdir. Bu yüzden hiç temiz kalmak istemedim. Kirlenemedim de. Kirlenmeye yetmedi aklım. Ağlatamadım kimseyi. O kadar çalıştıramadım kafamı. Temizlikle iyilik arasında gezinirken, salaklıkla saflık arasında durakladım hep. Bir bardak su içtim. Beyaz değil benim resmim. Anlatamadım. Bir yolunu bulamadım. Ağlatmadım kimseyi.
Çünkü diyebiliyordum çoğu zaman; ben bedenimle buyum, ruhumla da.