8 Ocak 2009 Perşembe

Cesaret

"Sahildeki bütün bu insanlar sürekli korku içinde yaşıyorlardı, hatta insanın soluğunu kesen günbatımını seyrederken bile. Yalnız kalmaktan korkuyorlardı; şeytanın üşüştüğü karanlıktan; pot kırmaktan; Tanrı'nın yargısından; başkalarının ne diyeceğinden; her şeyi cezalandıran mahkemelerden; risk alıp yenilgiye uğramaktan; kazanıp başkalarının kıskançlığına katlanmak zorunda kalmaktan; sevip de reddedilmekten; maaşına zam istemekten; bir daveti kabul etmekten; bilmediği yerlere gitmekten; yabancı bir dili konuşamamaktan; başkalarını etkileyememekten; yaşlılıktan ve ölümden; hatalarıyla göze çarpmaktan; meziyetleriyle göze çarpmamaktan; ne hatalarlıyla ne de meziyetleriyle göze çarpmaktan.
Korku, korku, korku. Yaşam giyotinin gölgesinde bir terör rejimiydi."