26 Ekim 2008 Pazar

Üç Gün

Anlık düşüşlerle geçiyor zaman. Yüzüm bir düşüyor bir kalkıyor günlerdir. Evden çıkmıyorum hiç. Çıkmak da istemiyorum.. Gelen gidenler oluyor. Gelenler gidiyor bir zaman sonra. Sonra yine tek kalıyorum.. Düşüyorum, kalkıyorum. Geceyi güne bağlıyorum. En çok geceyi görüyorum günlerdir. Yağmur var sokakta. Evde kalmama bahane oluyor.. Peyderpey büyüyor içimdeki şey.. Anlatmadıkça daha çok büyüyor. Ama anlatmak istemiyorum. Kimsenin bilmesini istemiyorum. İçimde hin bir gurur büyüyor. Dimdik taklidi yapıyorum sağa sola. Bu yüzden "kimseyle paylaşılmaması gereken yazılar defterini" dolduruyorum akşam sabah.
Bu kadar gaddar olmamalı zaman.. Bu kadar zor geçmemeli. Geçse de herşeyin geçeceğinin sözünü vermeli. Bu sözle direnmeliyim akıp giden hayata. Olmuyor böyle, olmayacak da.. Zaman henüz işlenmemiş günahlara biçilmiş bir ceza gibi geçiyor. Tutamıyorum. Tutmaya çalışsam da canımı acıtıyor. Günbegün, anbean daha zor herşey. İçimde bir şey büyüyor. Tutamıyorum. Atamıyorum da. Boğazımda düğümleniyor zaman.. Tükürüp atamıyorum gelip geçen, delip geçen günleri..