19 Temmuz 2008 Cumartesi

Civan'ın Neon'u

... Bu sabah metroda karşılaştık sizinle. Tam cesaretimi toplayıp yanınıza gelecektim, kaybolsunuz. Hatırladınız değil mi beni? Siz benim kahramanımsınız.
(karanlıkla birlikte Beethove'ın 9. senfonisi'nin girişi)

Son Zamanlarda.

Evdeyim. Duruyorum. Pazartesi itibariyle Beykent yollarını aşındıracağım.
Dilara geldi. Öss'yi yemiş, mutlu oldum çok fazla.
Ayşe'nin üzerimde bıraktığı enteresan etki sayesinde bloga sardım. Korkuyorum.
Sınav yaklaştı. Artık bir komedim var. Gecelerin şen gezginiyim yine 1,5 yıl aradan sonra. Hayırlısı artık.
Erken kalkıyorum, bu iyi birşey.
Güzel insanlar tanıdım, bu da iyi birşey.
Uluç gitti. Hayatım anlamsızlaştı biraz. (aşkım geri dön ya (: )
Kitap okumuyorum, televizyon izlemiyorum, müzik dinlemiyorum.
Nazan ve Pamela hariç. Zaten onlar da müzikten sayılmaz.
Şans diliyorum.
Böyle işte, değişen birşey yok.

Monolog Notları

Aynı yaştayız onunla, boyumuz posumuz aynı,
Tepeden tırnağa "ben" im bu acı..
Mektuplar - Abelar ve Heloise

Yalnız olduğumu söyleyerek beni korkutacağınızı sanmayın. Fransa da yalnız. Tanrı da yalnız.
Jan Dark - Bernard Shaw

{ daha var ama üşendim, yazacağım bir ara. }

Bu Sefer Başka

İçimde bir hoşnutluk var. Uyuyamıyorum bir türlü. Direniyorum yine var gücümle. Aşık oldum ben. Ama bu sefer başka. Pek başka sayılmaz ama başka. İlk defa seviyorum galiba, aşık olmaktan biraz başkaymış. Daha özelmiş, daha kırılganmış, daha anlayışlıymış. İlk defa huzurlu hissediyorum kendimi. Onu çok sevdim. Ama o kadar hakediyor ki bu sevgiyi, hatta daha fazlasını. Daha çok cız ediyor içim böyle. Bir sebep bulamıyorum çünkü kendimi rahatlatmak için. Kızamıyorum hiç o'na, küfür etmiyorum. İçim öyle rahat ki...
En çok o'nu sevdim ben. Kaç kez daha aşık olurum bilmiyorum ama en çok o'nu sevdim. O kadar hakediyor ki bunu. Kırılganlığını sevdim ben o'nun, kırıcılığını. Hayatın içinde dans edişini, ölüme bu kadar yakın oluşunu. Çekip gidecek cesaretini. En çok dertlerini sevdim ama. Aşklarını. Savaşlarını, zaferlerini, bertaraf oluşunu. En çok o'nu sevdim. O kadar hakediyor ki.. Hiç kızmadım o'na, hep inandım. Herkesten fazla. Kendi iç hesaplaşmam o, farkında olmasa da. Ayakta duruşum, gücüm,en büyük zayıflığım. Uykusuzluğum şimdi o. Ama o kadar huzurlu ki içim. İlk defa hakedene emanet ettim ruhumu. Herkesten fazla hakedene. O'nu görmek o kadar korkutuyor ki beni. Öylesine huzur doluyorum ki. Çekip gitmesi parlatıyor gözlerimi, kıskanıyorum çok. En büyük kahramanım o benim... En büyük yenilgim. O kadar sevmişim ki o'nu farkında olmadan.. Bu kez bir başka işte. Huzur dolu içim.. Kimse bilmesin bu kez.. Ben savaşı kazandım, hep avcumda taşırım bundan sonra kahramanımı. Yaşarken, ölürken gün gelir o kadar cesur olup çekip giderken açarım avcumu. Gülümserim öyle..