6 Ağustos 2008 Çarşamba

kAnservatuvar sınavı

Sabahın köründe kalkıp düştüm yollara. Ama öncesinde yarım saat kadar sınavda giyeceklerimi aradım. Bir gece öncesinden hazırlık yapmayacak kadar sorumsuz ve salak olduğum için. Yarım saatlik bir sinir harbi sonucu düştüm yollara yarı uyur şekilde. Okula geldiğimde sınavın başlamasına yarım saat vardı. Tanıdık yüzler görmek iyi geldi. Heyecanlı değildim gerçi. Sınav yarım saat geç başladı ve başladıktan bir saat sonra sadece ilk otuz adayın izleneceğini diğerlerinin ise yarın gelmesi gerektiğini söyledi saygı değer juri. Ben yarın gelmesi gereken kerizlerdendim. Ama hemen gitmedim, biraz bekledim. Sınavın nabzına bakındım öyle. Karöshi'yle oturdum biraz. Milletle konuştum. Eve geldiğimde yorgunluktan geberiyordum. Aslında o gün sınav olmamam da iyi oldu. Kötü bir gece geçirmiştim ve çok uykusuzdum.
Ertesi sabah biraz geç gittim okula. Çünkü yirmibirinci girecektim sınava ve erkenden gitmenin bir manası yoktu. Okula gider gitmez pat diye soktular beni sınava. Hala ayakta uyurken. Benden önce girmesi gereken onaltı kişiye bişey olmuş heralde. Olmamışsa da olsun... Paldır küldür girdim sınava. Ne olup ne bittiğini anlamadan. Jurinin öküz tavrı sayesinde ayıldım biraz ama sahnelerimi hala hatırlamıyorum. Ruh gibi oynadım. Sınavdan çıktıktan sonra biraz daha rahattım. Karöshi' ile karşılaştım yine. Oturduk biraz. İkinci bölümü, doğaçlama ve mülakatı bekledim.. İşkence gibiydi...
İkinci bölüm başladı. Sıra yine bana geldiğinde daldım içeriye.
Hoca garip garip suratıma bakmaktayken ben sahnenin yarılıp içine düşmeyi bekliyordum. "barış sen niye böylesin bugün? konsantrasyonsuz ve dalgınsın. daha iyi bişey bekliyordum senden" dedi. Bir süre bişey söyleyememekle birlikte uykusuzum, fena halde başım ağrıyor falan dedim. -iç ses: boktan okulunuzun siktiğimin sınavına 2 saat erken girdim daha ayılmamıştım bile. ordan oturup izlemek çok kolay değil mi?!-
Bir kaç soru sordu, doğaçlama yaptırmadı ve çıktım. Mulakattan en erken çıkan ben oldum galiba. Sınavdan çıktıktan sonra daha rahattım. Kazanamamıştım ve bence bu pek de kötü bişey değilidi :)
Yine çıktım Karöshi'ye, krize girdik. Herşeye güldük boş boş -hastayım bu kadına ya=)-
"ben çok salağım yaa"
Karöshi gülüyor.
O kazanacağımı düşünüyordu. Benim ise hiç umudum yoktu. Hoca gayet siktir git canım dedi çünkü.
Beykentten çıktığımda Taksim'e gittim. Sınavda tanıştığım iki arkadaşla yemek yedik. Sonra kermit'le buluştum. Bira içtik. Galataya gittik.
Paso sınavdan konuşurken Karöshi aradı. Yine gülerek.
- ben sana demedim mi?
- kazanmış mıyım?
- eveeeet!

2 yorum:

Emre KORLU dedi ki...

bu yazı çok gülümsetti beni..
ben kazanacağını biliyordum..yazının akışında doğdu içime ..tebriklerrrrrrrrrrrrr

Oly Art dedi ki...

Teşekkür ederim :)