5 Kasım 2008 Çarşamba

Rastlantı, Sancı, Cesaret

Adımı okuduğunda elim ayağım titredi. Okulun başından beri korkuyorum M. B.'den. Öylesine muhteşem bir adam ki bu işin kıyısında köşesinde duran herkes bilir onu. Korkar da. Mükemmeliyetçi harika bir göz M. B. Oyunculuk dersinde ilk kez performanslara bakacaktı ve ilk beni kaldırdı. "hayatımızdan bir anı" oynayacaktık. Başımızdan geçen kısa bir hikayeyi sözsüz bir şekilde anlatacaktık. Önceden seçmiştim hikayemi. Çalışmıştım da. Sahneye çıktım, elim ayağım birbirine girdi. Hemen attım üzerimden gerginliğimi ama derhal kurtuldum korkularımdan ve başladım hayatımdan bir anı oynamaya. Hem de ne an. Bittiğinde içimde bir şeyler düğümlendi kaldı. Rastlantının böylesiydi. Rastalantının bu kadarıydı ancak. Ben o andayken o anda karşı sınıfta ders vardı. İkisinin arasında bağ kurmaya çalışma. Yapamazsın. Yapma da zaten.
Güzel şeyler söylediler. M. B. 'nin eksiklerimle birlikte beğenmesine çok sevindim. Bir yük kalktı üzerimden. İçimde sancıdı, üzerimden kalktı. Uykulu uykulu bir not düştüm hayatıma, böyle rastalantılar hatırına.

2 yorum:

gaykedi dedi ki...

oynadığın anı ne üzerineydi merak ettim konusunu, merak kediyi öldürürü derler unutma :p

Oly Art dedi ki...

Akşam saati, otobüs durağında bir vedalaşmayı oynadım. oynamaya çalıştım veya..
çok sevgi.