31 Temmuz 2008 Perşembe

life is a cabaret!

Çoooooooooooook sevdiiiim, sevdim seniiii.
Çooooooook üzdüüüün çoooook üzdüüüünn beniii.

Kulağımda cem adrian. Nida’dayım.Uyudu kendileri.Ben de takılmaktayım böyle. Fazla takılma şansım yok zira son bir sigaram kaldı. “Bu dünya çoook edepsiz. Adımı bile koymuşlar benden habersiz!” diyor Cem. Hoşuma gidiyor. Yazmaya devam ediyorum. Beykent’teydim bugün. Kaydımı yaptırdım sınav için. Pazartesi büyük gün. Bir tarafım çok ciddiye alsa da diğer tarafımın pek umurunda değil sınav. Ki daha parçalarımı bitirmedim. Ben diğer tarafımı dinleyip hafta sonu kasmayı planlıyorum.
Bunları yazarken şarkı değişiyor. Nazan Öncel- gidelim buradan. Dayanıyorum, dinliyorum.
Hadi diyorum gidelim buradan. Yarın öyle bir yere gideceğim ki, kendim bile ihtimal vermiyordum gideceğime. Ama gideceğim. Heyecanlıyım biraz. Ufaktan da korkuyorum aslında. İago’yu dinliyorum. Gidelim.
Şarkı bitiyor… Gözlerim doluyor biraz. Ama birazdan sezen ağlamak güzeldir diyor. Sezen’i dinliyorum…
Ama nazan’a inanıyorum. Gidelim buralardan. En azından yarın gidelim… Toplayalım biraz kafayı…
Gidip diyeceğim ki; life is a cabaret!

Hiç yorum yok: