21 Temmuz 2008 Pazartesi

Durarak

Hızlı yürürüm ben. Yetişmek gibi bir derdim olsun olmasın, hızlı yürürüm. Adımlarımı kontrol edemiyorum çoğu zaman. Kaçar gibi yürürüm ben...
Artık buna engel olamasam da yürürken havaya bakmaya veya aniden bir kaç saniye bekleyip tekrar yürümeye devam etmeye engel olmalıyım. Birden fazla işi yapamıyorum ben. O kadar yetenekli değilim. Yürürken düşünemiyorum mesela. İkisinden birini seçmem gerekiyor..
Aslında bu yüzden duruyorum şimdi. "durağan" ım yani. Birden fazla işi bir anda yapamıyorum ben. O kadar yetenekli değilim. Aşık olduğum zaman yürüyemiyorum mesela. Ayaklarım yirmi santim yukarda geziyor. Hava boşluğuna düşünce de asılı kalıyorum işte bir kaç saniye.
Şimdi en iyisi durmak yani.. Beynim bütün işlevini görürken, yanına bir iş daha sıkıştıramam. Elime yüzüme bulaştırıyorum.
Kule dibinde durdum bugün.
Vapurda durdum.
Kabataş'ta durdum.
Ayazağa'da durdum.
Metroda durdum.
Evde duruyorum şimdi.
Bir süre böyle durmam iyi olacaktır eminim. Birşeyler yapacağım. Bir kaç adım atacağım ama zamanı gelince. Ya da tekrar zamanı unutup yoluma devam edince. Hızlı adımlarla. Kaçar gibi...

p.s.: ayaklarım paramparça, bu sefer bir ilk yapıp koltuk altımı da yaralamayı başardım. sol kolumda garip bir ağrı var. yemek yemiyorum hiç. ayaklarım fena halde yanarken, yaralarımla uğraşırken, düşünüyorum bir yandan. durarak ama.

Hiç yorum yok: